KKÜ İTBF. Felsefe Bölümü +90 318 3574242 Dahili: 4114 sarp_mustafa@hotmail.com

"Her aşk daha belirlenmiş daha özelleştirilmiş ve en dar anlamıyla daha bireyselleştirilmiş bir cinsel içtepidir."

Aşkın Metafiziği, Schopenhauer

Çev. S. Hilav

Oluş Yayınları

 İstanbul  1965

 

La  Rochefoucauld’un aşkın da tıpkı hayaletler gibi olduğunu ve herkes hakkında söz ettiği halde kimsenin aşka rastlamadığını ileri sürmesi…büyük bir hatadır. S.8

 

Sanat bakımından Başarılı ve güzel olan bir şeyin içinde bir doğru taşımaması düşünülemez. S.8

 

En incelmiş ve yücelmiş bir aşk bile kaynağını yalnız ve yalnız cinsel içtepide bulur. S.11

 

Her aşk daha belirlenmiş daha özelleştirilmiş ve en dar anlamıyla daha bireyselleştirilmiş bir cinsel içtepidir. S.11

 

Cinsel içtepinin… hayata bağlılıktan sonra gelen en güçlü ve etkili bir eğilim sayılması gerektiği ..sç.11-12

 

Bütün aşk maceralarının amacı, bu aşklar ister gülünç ister yüce olsun insan hayatının bütün öteki amaçlarından daha önemlidir ve bundan ötürü amaca yönelenlerin ciddiyetini haklı çıkaracak bir nitelik taşımaktadır. S.13.

 

Bütün aşk maceralarının son amacı gelecek kuşağın ortayda çıkarılmasından başka bir şey değildir. S13

 

Sevdiğimizden emin oluşumuz sevdiğimize sahip olmayışımızın yerini tutmaz hiçbir zaman. S16

 

Aşık erkek ve kadın, tek bir varlık halinde birleşmek ve kaynaşmak ister, amaçları böyle tek bir varlık olarak yaşamaktır. S.17.

 

 

İki ayrı cinsten insanı bunca güçle yalnız birbirlerine yaklaştıran şey yaşama iradesidir. S.18.

 

Bu özel insan bireyi ideası da büyük hırs ve şiddetle fenomenler içinde gerçekleşme amacına yönelir. S.18-19

 

Temel bakımından ve ilk başta aşk eğilimi, sıhhate, kuvvete ve güzelliğe yönelmiştir.  Çünkü yaşama iradesi ilk önce her çeşit bireyselliğin temeli olarak insan türünün kendisinden başkasında bulunmayan özelliklerini ortaya çıkarmaya yönelir.  Sıradan aşk Afrodite Pandemis bundan ileri gidemez. S.19.

 

Tutkunun en yüksek derecesi genel olarak bütün türler de kendini gösteren yaşama iradesidir. S.20.

 

İki bireyin karşılıklı olarak çeşitli bakımlardan birbirlerine uygunlukları ne kadar eksikse karşılıklı tutkuları da o kadar çok güçlüdür. S.21

 

Bencillik genel olarak bütün bireylerde görülen öyle derin bir niteliktir ki, bir insanı şu ya da bu harekete sürebilmek için kesin olarak güvenebileceğim tek şey, onun bencil amaçlarına değinmektir. S22

 

Tabiat amaçlarına ancak bireyi aldatmak yani onun kafasında gerçeğe uymaz bir hayal yaratmak yoluyla ulaşabilir. S23.

 

Birey … kendi çıkarına bir şey yaptığını sandığı zaman aslında türe hizmet etmiş olur. S.23.

Bu hayal ... içgüdüdür. S.23

Böyle aldatılan irade bireysel amaçlar peşinde koştuğunu sandığı halde sadece genel amaçlara yönelmiştir.  S.24

Oysa bizim … karmaşık bir içgüdümüz vardır. Bu içgüdü cinsel içtepiyi gidermek için bir başka bireyi seçişimizde dile gelir. S. 24

Bu seçiş… kişiden kişiye değişen bir seçiştir. S.24

Bu cinsel tepiyi gideriş, kendinde ele alındığında … öteki bireyin güzelliğinin veya çirkinliğinin bu işle hiçbir ilintisi olmadığı söylenebilir. S.24

Öyleyse bunca tutku ve heyecanın…seçen kimseyle değil …ortaya çıkacak varlıkla … ilintisi vardır. S.24-25.

 

Kişi…Yani önce türün karakterlerinin en güzel biçimde dile geldiği insanları tercih edecektir. S25.

 

Sonra kendisinde bulunmayan yetkinlikleri öteki insanın güzelliği olarak görecek, hatta kendi kusurlarının karşıtı olan kusurları bile güzel bulacaktır. S.25.

 

Erkeğin gönlünü doyuran aldatıcı coşkunluk tür duyuşundan başka bir şey değildir. S.25.

 

Demek ki, burada söz konusu kimseyi şu ya da bu yana süren şey, tür için en iyi şeyi yapmaya yönelmiş olan içgüdüden başka bir şey değildir. S.26.

 

 

İnsanın hayvandan daha az içgüdüleri olması ve birkaç içgüdünün kolayca yanılabilmesi insanda beynin çok daha fazla gelişmiş olmasıyla açıklanabilir.  S31.

 

İçgüdüsel olarak…yol göstericilik eden güzellik duygusu, homoseksüellik haline gelince yanılmış demektir. S.31

 

Erkeğin aşkı, doygunluğa erdiği andan sonra gözle görülecek biçimde azalır. S.31

 

Kadının aşkı ise doygunluğa erdiği andan itibaren artmaya başlar. Bu tabiatın amacının türün sürdürülmesi ve elden geldiğince çoğaltılması oluşunun bir sonucudur. .s32.

 

Erkek bir yılda yüzden fazla çocuk yapabilir. Oysa kadın ne kadar erkekle sevişirse sevişsin yılda anca bir çocuk yapabilir. S.32

 

Kadın bir erkeğe iyice bağlanır. Çünkü tabiat onu…gelecekte doğacak çocuğunun besleyicisini ve koruyucusunu elde tutacak biçimde davrandırır.s.32

 

Erkeğin gösterdiği sadakat suni, kadınınki ise tabiidir. S.32

 

Seçimimizi yönelten ilk düşünce Yaş. S.33

İkincisi sağlıktır. s34

Üçüncü ise vücut yapısıdır. S.34

 

Kadınları büyüleyen şeyler, özellikle irade kuvveti, kararlılık ve cesarettir. S.35