KKÜ İTBF. Felsefe Bölümü +90 318 3574242 Dahili: 4114 sarp_mustafa@hotmail.com

“Yanlış bir şey yapmanın doğru bir yöntemi yoktur”

Haim G. Ginott,Anne Baba ve Çocuk Arasında, Çev. Arzu Tüfekçi, Okuyan-us Yayınları, İstanbul, 2024.

 

“Çocuklarla konuşmak, kendi kuralları ve anlamları olan benzersiz bir sanattır” s.27

“Faydasız Diyaloglar: öğüt vermek ve eleştirmek, soğukluk ve dargınlık yaratır” s33

“Böylesi bir iletişimin trajedisi, sevgini yokluğunda değil, Saygının yokluğunda; zekanın yokluğunda değil, yeteneğin yokluğunda ortaya çıkar” s.33

“Çocuklarla iletişim, saygı ve beceriye dayanmalıdır. Bu iki şey gerektirir. 1-ebeveyn kadar çocuğun da özsaygısını koruyan mesajlar; 2-emir ya da öğüt cümlelerinden ziyade, anlayış ifadeleri” s.34.

“Çocuklar güçlü duygular içindeyken kimseyi dinlemezler”s.35

"Çocuklarımızın ne hissettiklerini nasıl bilebiliriz? Onlara bakara ve onları dinleyerek. Aynı zamanda da kendi duygusal deneyimlerimizden faydalanırız." S.36

“Çocuklar bir sorunun üstesinden gelemediklerinde genellikle öfkelenirler ve kendi açmazları için başkalarını suçlar.” S38

“Güçlü duygular, zihinden çıkarak yok olmaz; ancak dinleyici bu duyguları samimiyet ve anlayışla kabul ettiğinde duyguların şiddeti azalır ve keskin uçları törpülenir.” S38

“bir çocukluk sorusunun ardında içini rahatlatma arzusu yatar.” S41

“bir çocuk olaydan bahsettiğinde olayın kendisine değil de bu olayın etrafındaki duygulara karşılık vermek daha fazla işe yarar.” S41

“İnsani gereklilikle ilgili sofistike bir bakış açısı, sevginin olduğu yerde biraz da nefretin; hayranlığın olduğu yerde biraz da kıskançlığın; bağlılığın olduğu yerde biraz da düşmanlığın; başarının olduğu yerde biraz da endişenin bulunabileceği ihtimalini göz önüne alır. Olumlu olumsuz çelişkili bütün duyguların meşru olduğunun farklına varmak büyük bir bilgelik gerektirir.” S.48

“Yalnızca davranış kınanabilir ya da övülebilir. Duygular yargılanamaz ve övülemez.” S49

“Rol yapmanın yerine ne önerilir? Hakikat. Duygusal eğitim, çocukların ne hissettiklerini bilmelerini sağlayabilir. “s49

“Güçlü duygular içindeyken, hiçbir şey bizi dinleyen ve anlayan biri kadar yardımcı olamaz.” S50

“Psikoterapide bir çocuğa asla ‘sen çok iyi bir küçük çocuksun’ denmez. Yargılayıcı ve değer biçici övgülerden kaçınılır. Neden? Çünkü hiçbir işe yaramaz.” S53

“Çocukların onay kaynağının başkaları değil; kendileri olması için, değer biçici övgünün baskısından kurtulmaları gerekir.” S53  

“aslında çocuk ne kadar övülürse, gerçek benliğini göstermek için o kadar çok yaramazlık yapar.” S55

“Kişiliğe yapılan doğrudan övgü, tıpkı doğrudan güneş ışığı  gibi rahatsız ve kör edicidir.” S.57

“canları sıkkın olduğunda çocuklara mantıklı düşüncelerle yaklaşamayız.” S76

“Yanlış bir şey yapmanın doğru bir yöntemi yoktur” s81

“Eğer dürüstlüğü öğretmek istiyorsak hoş gerçekler kadar hoş olmayan gerçekleri de duymaya hazır olmalıyız.” S90

“ sorumluluk sadece içeriden gelişebilir…olumlu değerlerde sabitlenmeyen sorumluluk, antisosyal ve yıkıcı olabilir.” S99

“Değerler, doğudan öğretilmez. Değerler, yalnızca özdeşleşmeyle, sevilen ve saygı duyulan kişilerin model alınmasıyla benimsenir ve çocuğun bir parçası haline gelir.” S100

“Çocuklar sorumluluk duygusuyla doğmazlar. Öngörülen belli bir yaşta da kendiliğinden sorumluluk kazanmazlar. Tıpkı piyano çalmak gibi sorumluluk da yavaş yavaş ve uzun yılların deneyimi sonunda kazanılır.” S112,

“Çocuklarda müzik eğitiminin teme amacı, duyguların etkili şekilde dile getirilmesi fırsatını sağlamaktır.” S126

“Disiplin tıpkı ameliyat gibi kesinliği gerektirir. Bunlar gelişigüzel kesiklikler, dikkatsiz girişimler olmamalıdır.” S137

“Çocuklar, cezalandırıldıklarında daha itaatkar ya da sorumlu olmaya değil; daha dikkatli olmaya karar verirler” s.138

“Sınırlar, çocuğun kendine duyduğu saygıya meydan okuyan bir dilde ifade edilmemelidir. Sınırlar kısa ve kişisel olmayan bir tarzda ifade edildiğinde daha fazla önemsenirler.” S149

“Çocuklarla ilgili birçok disiplin problemi, fiziksel aktivitelerin sınırlanmasından kaynaklanır.” S149